Arykanda Antik Kenti

Arykanda Antik Kenti’ne ulaşmak için Finike ve Elmalı yolunu, Toroslar tarafına doğru takip etmek ve sonra da Çatallar’dan altı kilometre daha devam etmek gerekir. Antik kente ulaşmak için takip edilen bu yol büyük ölçüde çam ağaçlarıyla kaplı olduğundan huzura doğru gidiliyormuş hissi uyandırır. Arif köyü yakınlarında yer alan Arykanda Antik Kenti’ndeki aktif yerleşimlerin milattan önce 2000’li yıllara denk geldiği tahmin edilir. Buna rağmen ne yazık ki bu dönemlere ait herhangi bir kalıntı söz konusu değildir. Arykanda Antik Kenti’nden günümüze dek ulaşan en eski parçalar sikkeler, çanak ve çömleklerdir. Bunlar da milattan önce 5’inci yüzyıla aittir. Arykanda Antik Kenti 4’üncü yüzyıldan sonra Hıristiyanlığın etkisinde kalmaya başlamıştır. Tarih boyunca pek çok deprem kente ciddi zararlar vermiştir. Özellikle milattan sonra 240’ta gerçekleşen deprem kente ciddi zararlar vermiştir. Bu depremler devam ettikçe halk, Çatallar köyünün yakınlarına doğru göç etmiştir. Daha sonraki yüzyıllarda Arap saldırılarından korunmak adına daha uzak yerlere dağılmışlardır. Arykanda Antik Kenti bir İngiliz tarafından tesadüf eseri 1838 senesinde keşfedildi. 1971 senesinden bu yana bölgede düzenli olarak kazılar gerçekleştirildi. Profesör Cevdet Bayburtluoğlu bu çalışmalara öncülük eden isim durumundadır. Yaşadığı depremlere rağmen önemli ölçüde ayakta kalmayı başaran antik kentin giriş bölümünde sizi bir hamam karşılar. Bu hamamın duvarları ve pencere kısımları hala ayaktadır. Hemen karşı bölümde ise yüksek bir bazilikadan izler görmek mümkündür. Kentin hemen sağ kısmında bir nekropol yer alır. Burada yer alan kabartmalar ilgi uyandırır. Sol bölümdeki kayalıkların eteğinde ayakta kalan eserler sayıca daha fazladır. Kent agorası da tam olarak bu alanda yer alır. Arka bölümde yer alan odeon hala ayaktadır.