Lyrbe Antik Kenti

Roma döneminde en büyük gelişim sürecini göstermiş ve tarihte bilinen ilk adı Seleukeia olan Lyrbe Antik Kenti, zamanın etkilerini görsel bir şölenle sunar. 1972 ile 1979 yılları arasında yapılan kazı çalışmaları sonucuna Lyrbe Antik Kenti’nden çıkarılan buluntuların büyük bir kısmı Antalya Arkeoloji Müzesi’nde; kalan kısmı ise Side Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. İstanbul Üniversitesi ekibi tarafından sürdürülen kazı çalışmaları yedi sene sürdükten sonra çeşitli restorasyon çalışmaları yapıldı. Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait sayısız eserin çıkarıldığı; özellikle heykeltıraşlık eserler ve mozaiklerin dikkat çektiği Lyrbe Antik Kenti’ndeki yapıların en önemlileri ise kilise, mezar yapıları, sarnıçlar, kütüphane, tapınaklar, hamam, anıtsal kapı ve kuleler, sur duvarları ve de Pamphylia bölgesinin en iyi korunmuş agorası bulunur. Manavgat Şelalesi yolundan yukarıya devam ettikten sonra Bucakşeyhler Mahallesi, Şıhlar Köyü sapağından sola dönerseniz Lyrbe Antik Kenti’ne kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Lyrbe Antik Kenti’ne ait en önemli eser olarak kabul edilen ‘Yedi Bilgeler Mozaiği’ ise Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer olan Lyrbe Antik Kenti’nin kuruluş tarihi milattan önce 300’lü yıllara kadar uzanır. Korunma amaçlı akropol olarak bir tepe üzerine kurulan Lyrbe’yi çevreleyen dik yamaçlar ve derin vadiler de dört mevsim eşsiz manzaralarla karşılaşma fırsatı sunuyor.