Uluabat Gölü

Bursa şehri sadece kültürel ve tarihi mekanlarıyla değil, aynı zamanda tabiat güzellikleriyle de ön plandadır. Yöre halkının nefes alabildiği doğal alanların başında gelen Uluabat Gölü, pek çok aktivite vadeder. Karacabey yolu üzerinde yer alan göl, aynı zamanda şehir merkezine yaklaşık olarak 30 kilometre uzaklıkta yer alır. Uluabat Gölü’nün içinde irili ufaklı bazı adalar vardır. Bu adaların en büyüğü Nailbey Adası üzerinde tarihi bir manastır bulunur. Hatta yabancı turistler sadece bu manastırı ziyaret etmek adına dahi göle gelir. Bu manastırın 800’lü yılların başında inşa edildiği bilinir. Aktarılanlara göre burada o yıllarda çok sayıda kesiş bulunmuştur. Uluabat Gölü, çok farklı balık türlerine de ev sahipliği yapan bir göldür. Özellikle de turna ya da sazan, gölden en çok çıkarılan balık türleri arasındadır. Gölü çevreleyen Uluabat ya da Gölyazı köylerini ziyaret edebilir ve buradan kalkan kayıklara dahil olabilirsiniz. Günlük olarak bu şirin kayıklar, göl içinde kısa gezintiler düzenler. Uluabat Gölü 1998 senesinden bu yana koruma altındadır. Bu anlamda ‘Yaşayan Göller’ projesine dahil edilir. Zengin florası ve mekanı mesken tutan kuş türleriyle ortaya müthiş bir görsellik çıkar. Genel anlamda çevrenin de sulak olması, burayı çok daha özel ve verimli kılar. Orta büyüklükteki göller arasında gösterilen Uluabat Gölü’nün toplam uzunluğu 24 kilometredir. Gölün genişliği ise 24 kilometre civarındadır. Kuşlar için Avrupa-Asya istikameti açısından önemli bir duraktır. Göl aynı zamanda oluşan etkileyici görüntülerden dolayı sene boyunca amatör ve profesyonel fotoğrafçıların akınına uğrar. Manyas Gölü’ne de yakın bir konumda olması, ziyaret açısından önemli bir avantaj sunar. Tepeli pelikan, küçük karabatak, kara çaylak, kara leylek, kızıl şahin, büyük örümcekkuşu başta olmak üzere daha pek çok kuş türüne doğrudan tanıklık etmek için yönünüzü hiç düşünmeden Uluabat Gölü’ne doğru çevirebilirsiniz.