Zincirli Bedesten

Anadolu kültüründe bedestenler alışverişin odak noktası olarak kabul görür. Bu üzeri kapalı ve uzun çarşılar her dönemde büyük bir ilgi görür. Hem mimari açıdan hem de tarihi açıdan bedestenlerin günümüze ulaşması heyecan vericidir. Gaziantep şehrinde yer alan Zincirli Bedesten, bugüne dek bir şekilde dokusunu koruyarak ulaşan bedestenler arasındadır. Gaziantep şehrinde şu anda bu başarıyı gösteren bedesten sayısı sadece ikidir. Zincirli Bedesten dışında, bir de Kemikli Bedesten bu bağlamda değerlendirilebilir. Zincirli Bedesten 18’inci yüzyılın hemen başında inşa edilir. O dönem Darendeli Hüseyin Paşa, bu bedestenin yapımında rol oynar. Yöre halkı bu mekandan Kara Basamaklı Bedesteni şeklinde bahseder. Diğer yandan kasaplara belli bir süre ev sahipliği yapmasından dolayı ‘Et Hali’ biçiminde de anılır. Vakıflar Müdürlüğü, yakın zaman önce burayı restore eder. Bu restorasyondan sonra 73 dükkan, kullanımına hazır hale getirilir. Daha da önemlisi hak ettiği o otantik atmosfere kavuşturulur. Mekanın toplamda beş ayrı giriş kapısı bulunur. Güney tarafındaki büyük kapının hemen üzerinde bugüne ulaşan bir kitabe yer alır. Bu kitabenin yazarı Kusuri’dir. Kusuri o dönemin oldukça ünlü bir saz şairi olarak bilinir. Kendisinin bir dörtlüğüne bu alanda yer verilir. Zincirli Bedesten, Kunduracılar Çarşısı’nda yer alır. İki katlı olan tarihi mekan, özellikle yabancı turistler için epey ilgi uyandıran bir yerdir. 1957 senesinde buranın bir bölümü, ne yazık ki oluşan büyük bir yangın sonrası yok olur. O dönem bedestenin bazı kısımları adliye olarak değerlendirilir. Yangında bu kısımlar da ciddi anlamda zarar görür. Bugün gerek baharatçılar gerekse de turistik eşya satıcıların yoğunluk kazandığı bir bedesten durumundadır.