Bağdat Caddesi

İstanbul Anadolu yakası der demez akla ilk gelen yerlerden biri de Bağdat Caddesi oluyor şüphesiz. Başlangıç noktası Kızıltoprak olan ve Maltepe ilçesine bağlı Cevizli’de son bulan, ünü il sınırlarını aşmış Bağdat Caddesi yaklaşık 14 kilometre uzunluğa sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Bizans İmparatorluğu’nu Anadolu’ya bağlaması ile ün kazanan Bağdat Caddesi, o dönemlerde ordular ve ticaret kervanlarının kullanıldığı bir cadde idi.

İstanbul fethedilerek Osmanlı’nın hakimiyetine girmesinden sonra kullanım amacı farklılaşan Bağdat Caddesi adını ise IV. Murat döneminde almıştır. Irak’ın Bağdat’ı geri almak için düzenlediği “Bağdat Seferi”nden zaferle dönen Osmanlı Devleti bu caddeye “Bağdat” adını verir. Günümüzdekinin aksine, Üsküdar Meydanı’ndan başlayan ve Bostancı Köprüsü’nde son bulan Bağdat Caddesi, Haydarpaşa Çayırı ve Karacaahmet Mezarlığı’ndan da geçiyordu.

Osmanlı döneminde cadde üzerinde birden çok namazgah ve çeşme bulunuyordu. Sonraları zenginlerin uğrak yeri haline gelen ve İstanbul’un en lüks yerleşim yerlerinden biri olan Bağdat Caddesi’nin bu sıfatı kazanması II. Abdülhamit döneminde gerçekleşmiştir. O zamanlar padişah sarayına yakın oturmak isteyen devlet görevlileri, paşalar ve zengin tüccarların pek çok konak ve ev yaptırdığı Bağdat Caddesi çok farklı bir profile büründü.

I. Dünya Savaşı’ndan önce Arnavut kaldırımı taşları ile süslü olan, sonradan asfalt dökülen ve genişletilen Bağdat Caddesi, günümüz itibariyle Kızıltoprak’tan başlayarak Maltepe ilçesine bağlı Cevizli’ye kadar uzanır. Sadece İstanbul değil, aynı zamanda tüm Türkiye’nin en zenginlerinin mülk sahibi olduğu veya yaşadığı Bağdat Caddesi en çok da yüksek kira ücretleri ile ünlenmiş bir yerdir.