Caferağa Medresesi

Milattan önce 7’nci yüzyılda kurulan İstanbul, Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki İstanbul Boğazı boyunca uzanan, dünyanın en güzel şehirlerinden biridir… Doğal liman Haliç ile ikiye ayrılan mega kentin kadim tarihi ise özellikle Avrupa yakasındaki Fatih ilçesinde yapılarla göz doldurur. Dört yanı tarih kokan yedi tepeli şehir İstanbul’un ünlü Osmanlı Başmimarı Mimar Sinan’ın eserlerindendir Caferağa Medresesi… II. Mehmet olarak da bilinen Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı’na komşu olan medrese, zarafetiyle meşhur sarayın avlu duvarının hemen bitişiğindeki dar bir sokakta bulunur. Bugüne kıyasla bakacak olursak medrese kavramı Osmanlı’da bir nevi üniversite anlamış taşır ve ağırlıklı olarak teoloji konulu dersler işlenir. Selimiye ve Süleymaniye külliyelerinin mimarı olarak da tanınan, mimarlık literatüründe bugün bile ders olarak işletilen Mimar Sinan’ın 1559 yılında tamamladığı Cafer Ağa Medresesi de döneminin en önemli medreselerinden biri olarak kabul edilir. Günümüzde genel itibarıyla Topkapı Sarayı ve çevresindeki tarihi mirası gezerken mola vermek isteyenlerin uğrak noktası olan Caferağa Medresesi, Mimar Sinan’ın büstünün de yer aldığı eski avludaki kafesiyle İstanbul’un en çok ziyaret edilen turistik mekanları arasında yer alır. Çeşitli zanaatkarların dükkanları ile çevrilidir eski medresenin avlusu… Medrese ayrıca avlusunda halı dokumadan ipek baskıya, seramikten ahşap boyamaya kadar pek çok farklı zanaatın işlendiği otantik alışveriş noktalarıyla ziyaretçilerini cezbeder. Caferağa Medresesi, yüzlerce yıl önce eğitim gören öğrencilerin konakladığı odalarda konumlanmasıyla da mistik bir hava taşır bünyesinde.