İstanbul Sinema Müzesi
23.09.2024 14:02
Sevgililerin buluşma adresi, Yeşilçam filmlerinin ilk durağı, İstanbul’un en eski sineması ve Türkiye’nin ilk sinema müzesi de olan İstanbul Sinema Müzesi, Beyoğlu’nda bulunan tarihi Atlas Pasajı’nda 2021 yılında ziyarete açılmıştır.
Sinema Müzesi’ne ev sahipliği yapan Atlas Pasajı, Sultan Abdulaziz döneminde 1870’li yıllarda inşa edilmiştir. O dönemde ünlü iş insanı Agop Köçeyan’a ait olan bu yapı kışlık saray olarak inşa edilmiş ve Köçeyan Konağı olarak anılmış. 1918-1922 yılları arasında İngiliz işgal kuvvetleri tarafından mahkeme olarak kullanılmış, sonrasında PTT Genel Müdürlüğü’ne dönüştürülmüştür.
Beyoğlu’nun yeniden yapılanma sürecinin ilk örneklerinden olan Atlas Pasajı, 2019 yılında 2 yıl süren restorasyon çalışmasına girerek geçmişten bugüne Türk sineması tarihine ışık tutacak bir müze ile ziyaretçilerini beklemektedir. 19’uncu yüzyıl sonuna özgü Neoklasik üslup özelliklerini taşıyan bir cephe düzenine sahip olan yapı; alçı rölyefleri, mermer şömineleri, marküteri parke döşemeleri ve birçok mimari elemanı ile döneminin sanatını yansıtan nadide yapılardan biri. Eşsiz tavan süslemeleri ise Fransız ressam Hippolyte Dominique Berteaux’a ait. Birinci katta kullanılan Putto adı verilen figürler ise klasik dönemde mitolojik karakterleri tasvir edilmesi için kullanılmış. Sinema Müzesi binası Putto figürlerin İstanbul’da kullanıldığı ender yapılardan biri olma özelliği taşımaktadır.
İlk iki katında koleksiyonluk parçaların yer aldığı daimi müze bulunurken, üçüncü katında geçici sergiler yer alıyor. Müze, dünya sinemasına ilişkin bilgi ve belgelerin yanı sıra Türk sinemasından baş yapıtları da sinemaseverler ile buluşturmaktadır. Yeşilçam Sineması’nın değerli oyuncularına ait balmumu figürleri, kıyafet ve aksesuarları önemli yönetmenlerin hatıralarıyla dolu şahsi eşyaları ve pek çok film afişi, müzenin en ilgi çeken unsurlarından. Hafıza havuzu, yeşil perde, interaktif ses ve montaj odası, üç boyutlu sinema gibi deneyimleri de ziyaretçilerine sunan İstanbul Sinema Müzesi, geleneksel ve çağdaş müzecilik yaklaşımını harmanlayarak aynı zamanda Türk sinemasının dününü ve bugününü bulaştıran bir arşiv görevi görmektedir.
Yorumlar