Cide Limanı

İpek Yolu deniz ticaretinin en önemli noktası olan Cide Limanı, insanlık tarihi kadar eski geçmişiyle tabiat ananın bahşettiği doğal bir tablodur. Eski adı Aycelos olan Cide Homeros’un İlyada’sında “Yüksek kültürlü Henetlerin yurdundan geçtik; Kiteros’tan ve Aycelos’tan.” diye bahsedilir. Köklü tarihi geçmişiyle insanlığın gelişiminde önemli bir yere sahip olan Cide, İpek Yolu’nun deniz ticaretinin de en değerli durağıdır. Doğal bir liman olan Cide, Gideros olarak da bilinir. Kastamonu’nun eşsiz güzelliğinden nasibini alan yer, tabiatın bahşettiği en güzel mekanlardan biridir. Candaroğulları’yla birlikte Türk kültürünü benimsemeye başlayan Cide, Fatih Sultan Mehmet’in fethiyle Osmanlı toprakları halini alır. Yüzyıllar boyunca Türklüğün ve Türk kültürünün geliştiği Cide Limanı, Osmanlı döneminde de aktif olarak kullanılır. Ruslardan getirilen tuzun dağıtım merkezi ve tüm imparatorluğa dağıtılan malların sevk edildiği liman olur. O dönemde Karaağaç İskelesi olarak adlandırılan Cide Limanı 1868’e gelindiğindeyse ilçe unvanını alır. Günümüzde doğaseverlerin ve fotoğraf meraklılarının uğrak noktalarından biridir Cide. Fotoğraf makinenizin objektifini çevirdiğiniz her santimetrekarede ayrı güzellikte kareler yakalarsınız. Denizle karanın buluştuğu en güzel yerlerden olan Cide Limanı her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlar.