Gideros Koyu

Homeros’un İlyada Destanı’nda bile geçen Gideros Koyu, Kastamonu şehrinin simge noktalarındandır. “Yüksek kültürlü Henetlerin yurdundan geçtik; Kiteros’tan ve Aycelos’tan.” diye adı tarih satırlarının en ihtişamlı öykülerinde geçen Kiteros, bugünkü Gideros’tur; Ayselos ise Cide ilçesi… Doğal bir liman olan Gideros’un 2800 yıl önceki destanlarda bile adının geçmesindeki etken; tabiat ananın en güzel suretlerinden biri olmasıdır. Kastamonu’da yeşil ve mavinin buluştuğu en güzel nokta olan Gideros Koyu, şehrin doğal güzelliklerindendir. Batı Karadeniz’in benzersiz doğasının ve en güzel kıyılarının bir araya gelmesinden oluşan bu koy, Ege’nin ihtişamlı koylarıyla yarışır. Gideros Koyu’nun tarihi milattan önce 15’inci yüzyıla kadar uzanır. Burada şehrin ilk site devletini Amazonlar kurar ve Makedonya Kralı Büyük İskender’in baldızı Amastris tarafından yıkılır. Daha sonra sayısız medeniyet ve kültüre ev sahipliği yapan Gideros Koyu’nun denize açılan kısmı oldukça dar olduğundan suyu dingin ve pırıl pırıldır. Gideros Koyu, her köşesinde ayrı bir iç huzuru barındıran Türkiye’ye tabiat ananın en ihtişamlı hediyelerinden biridir.