Yakupağa Külliyesi

Kastamonu’ya bölge dışından ilk kez gelen biri karşılaştığı kültürel çeşitliliğe hayret edebilir. Şanlıurfa, Mardin, Hatay, Gaziantep, İzmir, Antalya kadar adı duyulmamış bir şehirdir çünkü… Ancak ilk adımı attıktan belki birkaç dakika sonra her şey değişir; hanları, camiler, Roma dönemi eserleri, müzeleri, kanyonları, doğal alanları, ormanları ile şaşırtıcı bir zenginlik vadeder Karadeniz’in sürprizlerle dolu şehri. İşte, Yakupağa Külliyesi de bu kültürel zenginliğin örneklerindendir. Şehir merkezinde bulunan yapı, 1547’de Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında hazineden sorumlu isim Yakup Ağa tarafından yaptırıldı. Misafirhaneden dönemin yüksek okulu olan medreseye klasik bir külliyenin sahip olduğu yapısal özelliklerin hemen hemen tamamı mevcut bu tarih abidesinde. Günümüzde ise yüzyıllar öncesinin aşevi olarak hizmet veren kısmının avlusunda oturulup çay-kahve yudumlanan, keyifli vakit geçirilen bir yer. Tarihi kesme taşlarla yapılmış mimari güzelliklerle çevrili alanda misafirlere ikramlar da yapılıyor. Kastamonu’nun meşhur çekme helvasını günün her saati tadabileceğiniz en iyi yerlerden biri Yakupağa Külliyesi. Ayrıca sabahları çorba veriliyor. Belli dönemlerde kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapan külliye, şehrin görülmesi gereken destinasyonları arasında.