Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi

Manevi aşkın en güzel örneklerinden birini sunanın yanına geldik. Burası, Mevlana Celaleddin Rumi ile birlikte Mevla’nın aşkına ulaşmayı başarmış Şems-i Tebrizi’nin cami ve türbesi… Günümüzde İran devletinin yer aldığı topraklardaki Tebriz’de dünyaya gelen Şems, tıpkı kendi gibi etrafına hayat enerjisi ve ışık saçan güneşten alır adını… Güneş demektir şems ve Tebrizli Şems de bu anlamı ömrünün son anlarına kadar varlığında yaşatır. Dokunduğu her yaşama ayrı bir güzellik katan Şems, Mevlana’nın da en iyi dostudur. Tanışmalarının hemen ardından yoldaş olan Şems ve Mevlana ikilisi, kendilerini Mesnevilik felsefesine adarlar. Birbirlerini tamamlayan bu iki dostun bağlılığı ve sevgisi o kadar büyüktür ki Mevlana’yı Mevlana yapan Şems, Şems’i Şems yapansa Mevlana olarak bilinir. Daha sonra ise arkadaşının yokluğunda kendi benliğine doğru çıktığı seyahati daha kolay tamamlayacağını anlar Şems ve gider. Şems-i Tebrizi’nin ve Mevlana Celaleddin Rumi’nin İslamiyet dini öğretilerinden yola çıkarak oluşturdukları felsefe yolu bugün hala büyük ilgi görür. Şems’in vefatı hakkında pek çok rivayet bulunsa da naaşının bu türbede yer aldığı kabul edilir. Konya’nın Alaaddin Tepesi’nde, tepenin hemen doğusunda yer alan türbe, sahibinin adıyla bütünleşmiş bir ömrü vefatından yüzlerce yıl sonra sürdürmeye devam eder. Alaaddin Tepesi’nden her sabah güneşi selamlayan Şems’in kabri, inanç turizmi açısından da önemli bir yere sahiptir. Konya’ya gelen turistlerin uğrak noktalarından biri olan Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi, şehrin en çok ziyaretçi aldığı mekanlardandır. Kaşiflerini vakur duruşu ve sadeliğindeki ihtişamıyla etkileyen türbe, klasik Selçuklu mimari döneminden izleri taşır. Bir kümbet şeklinde olan yapı, aynı zamanda çatıdaki kurşundan oluşan kubbesiyle de bütünlük sağlar.