Hamzabey Camii

Hamza Bey bilindiği üzere Fatih Sultan Mehmet’in elçisi olarak görev yapar ve Romanya’ya gittiği bir dönemde şehit düşer. O dönem Kazıklı Voyvoda kendisini kazığa çeker. Hemen sonrasında da naaşı Bursa’ya getirilir. Bu önemli ismin anısına yaptırılan Hamzabey Camii, Bursa sınırları içinde yer alır. Tarihi mekan Fatih Sultan döneminde esasen bir mescit olarak inşa edilir. 17’nci yüzyılın hemen başlarında Zade Ahmet Efendi, buraya bir minber dahil eder ve bu dönemden sonra mekana bir cami olarak anılmaya başlanır. Hamzabey Camii 1826 ile 1854 yıllarında iki büyük deprem görür ve bu depremlerin ardından tamir edilir. Aynı şekilde belli dönemlerde yangın felaketleriyle de karşı karşıya kalır. Bu caminin en önemli özelliği Fatih zamanında yapılan en büyük cami olarak bilinmesidir. Cami dışında farklı yapılara da ev sahipliği yaptığı için bazı kaynaklarda burası bir külliye olarak geçer. Buna rağmen ne yazık ki medrese ve imaret alanları bugüne ulaşabilmiş durumda değildir. Duvar alanlarında üç sıra tuğla ve bir sıra taş örülüdür. Güney tarafta bulunan pencere kemerleri, özgün bir görünüme sahiptir. Duvarların kirpi saçaklı olduğu gözlemlenebilir. Minareye çıkmak için son cemaat yerinin doğusundaki kapıyı kullanmak gerekir. Eski Çarşı olarak tanınan bölge üzerinden konumlanan Hamzabey Camii’nin Arapça bir kitabesi bulunur. Kitabede toplamda üç satırlık bir bilgi söz konusudur. Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde Bursa’nın bu özel camisine önemli bir yer ayırır. Plan olarak ‘Ters T’ biçiminde olan Hamzabey Camii’nin som cemaat yerinde beş kubbe yer alır. Ana binanın yanında ise görece daha büyük olan iki kubbe bulunur. Tarihi ibadet mekanı bugün hala ibadete açık durumdadır.