Emine Göğüş Mutfak Müzesi

Tam anlamıyla bir gastronomi şehri olarak kabul edilen Gaziantep, yeme içme kültürünü tüm dünyaya tanıtmayı başarır. Şehre geldiğiniz zaman yöresel lezzetleri yansıtan çok fazla mekanla karşılaşmanız olasıdır. Gaziantep’in özellikle tarih boyunca farklı medeniyetlerin etkisinde kalan bir şehir olması bu kültürü tetikler. Tüm bu yeme-içme mekanlarının haricinde, Gaziantep mutfağını yansıtan bir de müze bulunur. Emine Göğüş Mutfak Müzesi adıyla açılan bu özel müze, şehrin çok kültürlülüğünü bariz bir şekilde yansıtır. Tematik bir müze olduğu için özellikle ilgi gören mekan kebap, baklava ve tencere yemeklerinin tanıtımında önemli bir rol oynar. Müze, UNESCO tarafından mutfağı tescillenen bir şehre yakışacak yoğunluğa sahiptir. Şehrin mutfak kültürü konusundaki birikimi bu müze ile taçlandırılır. Özellikle boğazına düşkün olanların büyük ilgi gösterdiği müze, aynı zamanda şehirde yenilecekler konusunda da bir anlamda rehber niteliğindedir. Emine Göğüş Mutfak Müzesi için 1904 senesinden kalan tarihi bir bina tercih edilir. Bu bina Türkiye’nin ilk Turizm Bakanı Ali İhsan Göğüş’e aittir. Uzun süren bir restorasyondan sonra bu ev müzeye dönüştürülür. Müzenin restorasyon sürecinde Gaziantep Belediyesi çok önemli bir rol oynar. Emine Göğüş Mutfak Müzesi 2008 yılında hizmete açılır. Müze aynı zamanda sıkça ziyaret edilen Gaziantep Kalesi’ne de oldukça yakındır. Bu durum müzenin çok daha kolay keşfedilmesini sağlar. Emine Göğüş Mutfak Müzesi’nin en önemli özelliği bu temada kurulan ilk müze olmasıdır. Burada sadece lezzetler değil, aynı zamanda Gaziantep mutfağında tercih edilen geleneksel araç ve gereçler de ziyaretçilere tanıtılır. Müzenin içinde baharat ya da bakır çeşitlerinin yer aldığı, sembolik bir eşya satış bölümü de bulunur. Müze, her gün saat 17.30’a kadar ziyaret edilebilir.